- You can use the 'AND' / 'OR' / 'NOT' option for the things you want to add or remove. - You can return to normal search by pressing the Cancel button.
Türk uygarlığının bir parçası olan Kırgız kültüründe sözlü geleneğin önemi günümüze kadar devam etmektedir. Destancılık, şecerecilik bu kültürün en önemli kollarını, aynı zamanda tarihî, sosyo-kültürel araştırmaların da kaynağını teşkil eder. Oğuzlar ve Kırgız-Oğuz bağlantıları ile ilgili ilk Kırgızca bilgiler sözlü kaynaklarda, destanlarda ve şecerelerde yer alır. Kırgızca yazılı ve basılı metinlerin tarihi çok geriye gitmemekte olup sözlü gelenek ile aktarılan bilgiler bilhassa 19. yüzyıldan itibaren yazıya geçirilmeye, kayıt altına alınmaya ve basılmaya başlanmıştır. Bunların başında Manas ...More
History education has a crucial role in training the future generations. Each nation-state teaches history according to necessities of forming national identities for its citizens. After the dissolution of the USSR, following the fail demise of the common identity, New Soviet Man, newly independent Central Asian states moved to find distinct national identities for their citizens. During the Soviet period the historiography was based on territoriality within the driven borders. The common past, however, cannot be delimited to contemporary borders. Kazakh and Uzbek peoples consist of some simil ...More
Sart Kalmaklar, Kırgızistan'ın Karakol şehrinin çevresindeki TaşKıya, Çelpek, Burma-Suu, ve Börü-Baş adlı köylerde yaşayan etnik bir gruptur. 19. yüzyılın sonlarına doğru Doğu Türkistan'da yaşadıkları Tekes bölgesindengöç ederekKarakol şehrinin bulunduğu Aksu bölgesine gelirler. O yıllarda bölgeye hâkim olan Rusya ile Çin arasında yapılan sınır antlaşmasından sonra da günümüzde yaşadıkları köylere ve civarlarına yerleşerek burada kalırlar. Onlarla ilgili ilk araştırmalar 1930'lu yıllara dayanır. Sart Kalmakların etnik olarak Oyrat boylarına ait oldukları ileri sürülür. Etnik kökenleri ile ilgi ...More
Kırgız tarihi, özellikle XIX. yüzyılın sonu ve XX. yüzyılın başına kadar olan dönemi, genelde yabancı bilim adamları tarafından araştırılmıştır. Fakat bu araştırmaların halka yeterinceulaştığı söylenemez. Böylece milletin tarih ilmî konulsundaki gelişmelerden ve yeniliklerden fazla haberi olmamıştır. Bu nedenle Kırgız halkı, tarihle ilgilibilgi ihtiyacınıını daha çok şecere ve rivayetlerle gidermeye çalışmıştır. Bunlar, sözlü rivayetlerin temelini oluşturmaktaydı. Resmi Kırgız tarihinin ilk yazarı olarak Osmonaalı Sıdık uulu tanınır. Onun çocukluk dönemi, “Kırgız tarihi hiçyazılmamıştır” gibi ...More