- You can use the 'AND' / 'OR' / 'NOT' option for the things you want to add or remove. - You can return to normal search by pressing the Cancel button.
Bu makalenin konusu, Kur’an’ın yazılması ve ilk vahiy kâtibinin kim olduğudur. Vahyin korunması için Hz. Peygamber inen ayetleri ezberledi, ezberletti ve yazdırdı. Hz. Peygamberin görevlendirdiği ve vahyi yazan kimselere vahiy kâtibi denir. Kur’an’ın yazıya aktarıldığı kesin olmakla birlikte bunu ilk yazmaya başlayanın kim olduğu kesin değildir. İlk Müslümanlardan olması, İslam geldiği zamanda okuryazar olması, sürekli Hz. Peygamberin yanında bulunması ve vahiy kâtipliği yapmış bir kişi olmasından dolayı ilk vahiy kâtibinin Hz. Ali olması kuvvetli bir ihtimaldir. -
Keywords: Vahiy, vahiy kâti ...More
İmam Ebu Hanife ve İmam Buhari, Ehl-i Sünnet havzasında yetişen en büyük İslam âlimlerdendir. Bunlardan ilki fıkıh ilmi, ikincisi ise hadis ilmi sahasında temayüz etmiştir. İmam Ebu Hanife, 80 – 150 / 699-767 tarihleri arasında Irak‟ta, İmam Buhari ise Hicri 194-256 / 810-870 tarihleri arasında Maveraünnehir bölgesinde yaşamıştır. Muhtemelen Hanefi bir ailenin çocuğu olan İmam Buhari, tabii olarak ilk dini eğitimini İmam Ebu Hanife‟nin mezhebine göre almıştır. Ancak, on altı yaşına geldiğinde ailesiyle beraber hac için Hicaz‟a gitmış; ailesi dönmüĢ, kendisi ise orada kalarak, Ehl-i hadis olara ...More
Maveraunnehir bölgesinde gelişen İslami kültür havzası, Kırgız dini kültürünü de beslemiş, onların Orta Asya Sünni-Hanefi İslami anlayışının bir parçası olmasını sağlamıştır. Sovyetler Birliği dönemindeki ateist baskılar toplumdaki dini bilgi ve mefkureyi ciddi ölçüde zaafa uğratmıştır. Bundan sonraki toparlanma çalışmalarında çok yönlü müdahalelere mazur kaldılar. Dış kaynaklı dini etki gruplarının dini alanı yönlendirme çalışmaları, yerel geleneksel yapının koruma refleksi ile karşılandı. Bu refleks ülkenin dış kaynaklı en yaygın ve güçlü dini etki gurubu olan Tebliğ Cemaatinin yerelleşmesin ...More
Bu makalenin konusu Hz. Peygamber’in Kur’an’ı tefsir etme şekilleridir. Kur’an’ın Hz. Peygambere nazil olması ve Kur’an’ı açıklamak için bizzat Allah tarafından görevlendirilmiş olamsı onun tefsirini önemli kılmaktadır. Hz. Peygamber Kur’an’ı farklı şekillerde tefsir etmiştir. Bazen bir âyeti komple açıklarken bazen de içerisinden bir kelimeyi açıklamıştır. Bazen söylediği bir şeyi âyetle delillendirirken bazen de fiilî olarak açıklamıştır. Bazen âyetlerdeki müpem (kapalı) ifadeleri açıklarken bazen de genel hüküm ifade eden âyetleri tahsis etmiştir.
Bu makalede İbnü’l-Arabî’nin marifet teorisinin genel çerçevesi içerisinde aklın yeri ve önemine dikkat çekmeye çalıştık. İbnü’l-Arabî, akıl vasıtasıyla Allah hakkında bilgiye ulaşmayı bütünüyle reddetmez, fakat marifet teorisi bakımından aklı sınırlı bir bilgi kaynağı olarak görür. İbnü’l-Arabî’ye göre akıl, Allah’ı sadece soyut, selbî yolla idrak edebilir ve Allah’ı tasvir etmekten de acizdir. Böyle olmakla beraber akıl, her hangi bir sınırı olmayan muazzam bir güçtür, sınırsız bir şekilde vahiy ve ilhamları alıp kabul eder. Şayet biz aklı, fikir yetisinin kısıtlamasından kurtaracak olursak ...More
Bu çalışmada, Kur’an’ı anlamaya yönelik olarak sergilenen temel iki yaklaşım biçiminin sosyal değişmeye uyum açısından işlevselliği üzerinde durulmaktadır. Sosyal değişmeye uyumda diyalojik ilişki önem arz etmektedir; aksi takdirde etkileşim mümkün olmaz. Bu nedenle literal yaklaşım dinin nesnel/öz halinin tespitinde önemli işlevsellik sergilemektedir. Değişime uyumda aynı derecede önemli işlevselliği ise kültürel okuma biçimi sergilemektedir. Bu durumda literal yaklaşım dinin köklere bakan yönünü temsil ederken, kültürel yaklaşım da onun geleceğe açılan dal ve yapraklarını temsil etmiş olmakt ...More
Rivâyetlerin sıhhatini belirlemek için Hadis Usûlü eserlerinde muhaddisler tarafından birçok kavram kullanılagelmiştir. Bu kavramlardan birisi de teferrüd terimidir. Teferrüd kavramı köken itibariyle başka râvinin nakletmediği husus anlamına gelmektedir. Sened yahut metinde bulunan bir özellik itibariyle tek kalarak diğer rivayetlerden ayrılma olarak tanımlanan teferrüd olgusu hadis usulunün bir çok kavramıyla ilişkili olarak kullanılmıştır. Teferrüd kavramı hadis tenkîdinde dikkate alınan önemli unsurlarından biridir. Bu çalışma, söz konusu terimin hadis tarihindeki kullanımlarını örneklerle ...More
Allah ile insanlar arasında bir iletişim şekli olan vahiy : Allah’ın bazı bilgileri, insanlar arasından seçmiş olduğu peygamberlerine göndermesidir. Hz. Peygamber bir taraftan kendisine indirilen dini insanlara ulaştırırken (Tebliğ) diğer taraftan da dinin emirlerini açıklıyordu (Tebyin). Dinin kendisi vahye dayandığı gibi onun açıklamaları da vahye dayanması gerekir. Kur’an’da Hz. Peygambere hem kitap hem de hikmet verildiğinden bahsedilmektedir. Kitap ve Hikmet, ikisi de Allah tarafından verildiği için her ikisi de vahiyle ilişkilidir. Hz. Peygambere Kur’an’ın haricinde de vahiy alıyordu. Bu ...More